16 Haziran 2014 Pazartesi

Prothean

"The reason is this: Mass Effect is the first blockbuster franchise in the postmodern era to directly confront a godless, meaningless universe indifferent to humanity." Kyle Munkittrick


Mass Effect'i hem PC hem Xbox hem de Ps3 üzerinde oynama denemem devam ediyor. Açıkçası, Xbox 360 için olan sürümüne fazla bir alıştım, o yüzden onda karar kaldım. Bu arada EA Games büyük indirim yaptı, oyunculara saygı adı altında. Oradan ME2 ve ME3 satın aldım PC için, toplamda 17 TL'ye (indirim bugün bitiyor, elinizi çabuk tutun derim).

Oyunları sadece oynamak yerine, bir de o derin ve katmanlı hikayelerine kafa yormak hoşunuza gidiyorsa, ME ve Fallout 3 gibi oyunlar, edebiyat açısından da insanı doyuruyor. Her ne kadar bütün literatürleri Türkçe'de olmasa da, özellikle ME'nin bir Lovecraft güzellemesi olması ihtimali bile insanı etkiliyor. Bu sonuca nereden vardın diyenler için, Lovecraft'ın özellikle Dünya Dışı Kadim varlıkların yaradılış ve kainattaki etkisi konusundaki derin fikirleri ve Cthulhu Mitos'u başlı başına örnek olabilir.

Dün oyunu oynarken, Prothean ırkının, oyun zaman-diliminden 50.000 yıl önce galaksinin en gelişmiş ırkı olarak endam etmesi, Citadel'in bu ırkın icadı ve mühendisliği ile inşa edilmiş olması ve Sovereign'in Geth ırkı için hem Tanrı hem de bir gemi olması falan derken, aklıma bu geldi. Sonuçta oyunu ilk kez oynadığımda derinliğine pek vakıf olmadan oynadığımı, Bilim Kurgu RPG olarak gördüğümü itiraf edeyim. Mass Effect, gerçi sadece oyunla kalmamış, romanları ve çizgi romanları da mevcut. Türkçe'de olsa da, io9.com'un "Kuşağımızın en önemli bilim kurgu evrenine sahip" dediği oyun olan Mass Effect'i daha yakından tanıyabilsek...

Neyse, özetlemek gerekir ise, Edebiyat/Anlatı/Kahramanın Söylemi ve Oyun konusunda, RPG türü, türün derinliğine derinlik katmış görünüyor. Oyun için "anlatı" düzeyi, araçsallaştırılabildikçe, yan-görev denilen angaryalar, oyunu ve oyunun evrenini (çoğu kez yaşayan evrenini) tanımak için ideal hale geliyor.

Ayrıca ufak bir not, Prothean, oyun içinde bir ırk olsa da, oyunun Anlatısı'nın dışında sanki oyunu yazan kişilerin zihni gibi görünebilir, hatta şunu söyleyebilirim: Oyunun mantığı ve evrenini ortaya çıkaran, düşünen kişiler ile Prothean ırkı aynı taraftalar sanki, bana göre. Çünkü Reaper Sovereign'in Virmire'de -ilk karşılaşmada- Shepard'a söyledikleri, tıpkı Matrix'te olduğu gibi oyunu kuranın ya da hikayeyi yazanın da hikayenin içinde kendisine yer bulduğu anlamına gelir. Şöyle ki, Sovereign, Shepard'a şunu söyler: "“We impose order on the chaos of organic evolution. You exist because we allow it, and you will end because we demand it.” Bu da, biraz geniş düşünüldüğünde, Shepard karaterini ve maceralarını ve oyunun akışını ve evrenini kimin kontrol ettiğini ve oyuncunun, elindeki kontrol cihazının etkilerini oyunun içinde bilen ve gözleyen en az bir kişinin olduğunu söyler bize. Oyunlarda Düşman ya da Canavar, genelde ifadesizdir, sadece eylemdir. Tek amacı vardır, oyundan sizi atmak, fakat Sovereign için bu amaç evrimleşmiştir. Matrix'te Mimar karakterinin bize gördüğümüz her şeyin onun "eseri" olduğuna dair söyledikleri ve geldiğimiz aşamada oyunun yaratıcısı ile konuştuğumuza dair üzerimizde bıraktığı izlenim gibi: ME oynamaya devam ettikçe, Javik (oyunda bize türünün tükendiği söylenen Prothean ırkının tek ve son temsilcisi) karakteri ile tanışacak olmamız, bile heyecan vericidir artık, çünkü oyunun mantığını kabul etmişizdir. Tıpkı SKYRIM evreninde, cücelerin, o kadar muazzam yapılar bırakmış olsalar da, oyunun içinde canlı olarak bulunmamaları gibi.




 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder